Sayfalar

30 Mayıs 2013 Perşembe

ah......

ben çocukken ailemle düzenli olarak çınaraltı isimli bi restauranta yemeğe giderdik..bahçesi koskocaman bi çınarın altındaydı..

dolmabahçe sarayının önündeki caddeye bayılırdım..asırlık çınarların arasından geçilirdi o caddede..

bi gün baban beni gezi parkının içindeki bi çay bahçesine götürmüştü..daha önce gittiğimi hiç hatırlamıyorum..önümde acayip bi boğaz manzarası, tepemde kocaman asırlık ağaçlar..yanımda aşkım..sıcak bi yaz gününde ağaçların verdiği serinlik....

biz baban ile çıkarken taksim'de çok buluşurduk..evlerimize dönerken o asırlık ağaçların bulunduğu parkın önünden otobüslere binerdik..

ilk evlendiğimiz zamanlar şişli'de otururken taksim'e inerken o parkın yanından ya da içinden geçerdik..

hatırlayamıyorum acaba doya doya içime çektim mi ben o ağaçların kokusunu? bence o ağaçlar ve o park hep orada kalacaktı..

kalmadı düdük..sen doğunca o ağaçlar olmayacak..biz senin elinden tutup seni taksim'e götürdüğümüzde sen orada koskocaman bi avm göreceksin..belki de o avm'nin içindeki oyuncakçıdan oyuncak almamız için bize türlü numaralar çekeceksin..gezi parkı senin için masal gibi bişi olacak..çok büyük olasılıkla bi zamanlar öle bi park olduğundan haberin bile olmayacak!

sen babanın beni götürdüğü gibi kız arkadaşını boğazı da görebileceği ağaçların altına götüremeyeceksin..çok büyük olasılıkla o avm'nin içindeki sinemaya gideceksiniz..

sen ileride o parktaki ağaçlar sökülmesin diye nöbet tutanlar olduğunu duyunca inanamayacaksın..umarım sen büyüdüğünde, aklın burada yazanlara erdiğinde kimse ağaç sökmüyor olur ve sen "hadi lan ağaç sökülür mü hiç olur mu öyle şey?!" diye şaşıracağın için inanamazsın..

en kısa zamanda ailemle yemek yediğimiz çınaraltı'na da gideceğim..merak ediyorum o çınar hala var mı? ben de ailemle orada yemek yiyebilecek miyim?

düdük, bizde doğum hediyesi diye abuk subuk kocanın karısına altın aldığı bi adet var..ben seni ilk öğrendiğimde babana ben doğum hediyesi olarak düdükün adına fidan istiyorum..doğduğunda fidanlar ektirelim demiştim..inşallah kendi adına dikilen fidanları gösterebilirim sana........

iyi bi insan ol oğlum..tek isteğim bu..

29 Mayıs 2013 Çarşamba

19 haftalık düdük..

düdükle 19. haftamıza muhteşem bi giriş yaptık bilogcan! kusma - ishal - kramp - bulantı - sancı ve daha niceleri ile gecemizi tamamlamaya çalıştık..düdükün kafasının üstünde fırtınalar koptu! neticede zehirlenmişim! şimdi daha iyiyim..yemek yemediğim sürece çok çok iyiyim hatta! :S

bu haftanın en heyecanlı gelişmesi düdükün 5 duyusunun oluşması! beni duyuyo artık! ^_^

tüylenmeye devam ediyomuş..

artık öle çok değişimler yok gibi..yani varolanlar gelişiyo sanırım..

cumartesin günü detaylı ultrason var..heyecanlıyım ve gerginim..düdük iyidir inşallah.....

bende pek bişi yok..hala sersem gibiyim..pek tadım tuzum yok..

biliyo musun bilogcan ben bu düdükü pek bi heyecanla beklemeye başladım..bi an önce doğsun ya..bazen sanki ömrüm boyunca hamile kalacakmışım gibi geliyo! O_o

bi yerlerde bebeklerin anne karnında gaz olunca eğlendiklerini okumuştum..düdük 2 gündür sağlam kop kop yapıyo eğer doğruysa!

24 Mayıs 2013 Cuma

hebe hübe

bazı hamilelerde doğum yaklaştıkça "ya keşke hiç bitmese, hep içimde kalsa..dışarda ben nası korucam ki onu" temalı düşünceler vuku buluyomuş..

valla ben bi an önce doğurim istiyorum! tek başıma bi canın sorumluluğunu almak zor geliyo bana..bişi olacak diye ödüm kopuyo! doğunca babası da bakar hem..hatta benden iyi bakar! valla bak bilogcan bu düdük koccanın göbeeende olaydı coşmuştu!

baloncukların olduğu gün ilk hissettiğimde trendeydim..tabii o kalabalıkta telefon açıp da "kocccaaaa pıt pıt patlıyo naaan içimde bu!" diyemiyeceğimden mesaj attım..trenden iner inmez de koccayı aradım.."ben sana mesaj attım duymadın mı?" "gööördümm ama şaşırdım!?" "yaa aşkıaaammm baloncuklar patlıyo resmen! hani balıklar yapar ya suyun üzerinde patlar ya da insanlar?!" "heee o zaman sosuruyodur düdük!" O_o kocca romantizmin içine etti! ama pası veren de benim! yavrucuuum ananla baban olacak iki şuursuz anormal tepkiler veriyolar seninle ilgili, napalım sen de böle kabul etcen onları!

müthiş bi teorim var! şimdi sabah ve akşam olmak üzere iki ayrı şarkı dinletsem düdüğe acaba doğduğunda gündüz ve geceyi ayırt ediyo olur mu? evlatcım uyuyan bi çocuk ol noolur bebeeem!

ulan fark ettim de 2013'ün hemen hemen hepsini hamile olarak geçiriyorum!

gelecek sıcaklar beni çok korkutuyo bilogcan..bazen nefes alamıyomuşum gibi geliyo şimdiden!

bu arada aslında düdükün bi adı var! ^_^

acaba ilk söliceği kelime ne olacak?

karikatür yiğit özgür.

23 Mayıs 2013 Perşembe

ekim..

yılbaşından kısa bi süre önceydi..havalar güzelleşmişti bi ara hani..koccayla sahile inmiştik..çaylarımızı içerken "ne zaman bebek yaparız?" temalı bi konuşma geçiyodu aramızda..

kocca gayet sipariş verir gibi hesapladı etti ve "ocak gibi hamile kalsan ekimde doğar, e yaza da ele avuca gelmiş olur on numara yaz geçiririz.." dedi..ben de "o işler öle olmaz bi kere..siparişle çocuk mu olurmuş! millet hapı bıraktıktan altı ay sonra falan ancak hamile kalıyo.." demiştim..

bütün bu konuşma, planlar 2014 yılı içindi..yani planın ana hatları şunlardı: 2013 yazında süpper übber bi tatil yapcaz..ben işyerinde biraz daha yerimi sağlamlaştıracam..maddi bi takım şeyleri rahatlatacaz..beynen de kendimizi bu fikre iyice alıştıracaz ve 31 aralık 2013'ten itibaren yatcaz kalkcaz yatcaz kalkcaz hooop çocuk olacak!

ben bu konuşmayı hatırladıkça kopuyorum bilogcan!

düdük ekimde doğacak..amaaa ekim 2013'de!!!! yani bizim plan bi sene erkene alındı! o akşam bu konuşma yapılırken kocca ne kadar içten dilemiş ekimi.....

16 şubat 2013..sabahın köründe kalktım..test yaptım..bi yerlerde ilk idrarla yapılması gerektiğini okumuştum..gözlerimi çubuğa diktim..üzerinde 5 dk bekleyin yazan test daha ilk dakikası dolmadan iki adet çizgiyi göstermişti!! hemen bi tane daha yaptım! yine aynı! elimde daha test olsaydı sanırım akşama kadar banyodan çıkmadan hepsini yapardım!

yatak odasına geri döndüm..kocca uykulu uykulu "ne oldu?" dedi.."ya bunda iki çizgi var!".."emin misin?".."bunda da var görmüyo musun?"..bakakaldık birbirimize.."hassst napcaz şimdi?"

kocca o şokla sanırım, döndü kıçını yattı! ben pijamamı delmeye falan çalışıyodum öyle obsesif obsesif pijamın paçasıyla oynuyodum!

sonra kalktı..ortak bi karar aldık: "kimseye söylemeyelim!"

hayatımda ben böle mala bağlamamıştım! kendimi sorguluyodum: "hapı her gün aldım mı ben?" evet almıştım..ama bi ara bi alerji ilacı kullanmıştım ve dr o ilacın kullandığım diğer ilaçların etkisini düşürebileceğini sölemişti! işte buna dikkat etmemiş olabilirdim! ama o ilacı ben alt tarafı bi kaç gün kullanmıştım ya!!

bütün bunlar cumartesi yaşanıyodu..salı gününe drdan randevu aldım..atladık gittik koccayla..evet gerçekten hamileydim! minik bi kese vardı!!

dr yapmam ve yapmamam gerekenleri sayarken ben hala boş boş bakıyodum..nihayetinde bunun planlı bi gebelik olmadığını söledik doktora..o da bize ilk çocuğunun hamilelik haberini nası aldığını anlattı: hayatta herşeyin planlı olamayacağı ana fikrine sahip kendi özel hikayesiydi..

doktordan çıktığımızda kafamız hala allak bullaktı..insanlar bunun için ne kadar çok uğraşıyolardı..bu bebek ne kadar azimliydi!

bi sonraki cumartesi için dr bizi tekrar çağırmıştı..bebek oradaydı..ben hamileydim..

sonrası mı? sonrası cümbüş..şamata..ulan biz ana baba mı olcaz şimdi şaşkınlığı! ailelere söyleme..arkadaşlara söyleme..hep bi sevinç..

yani kısacası oğlum..öle bi geldin ki sen içime anlamadık! sanki özel olarak seçtin bizi..sanki o akşam bizi dinledin dinledin ve "ee madem öle ben bu ekimde geleyim, uzatmayalım!" dedin..hayatımın en büyük şaşkınlığı yaşattın..teşekkürler!

onyüzmilyonbin baloncuk yuttum!

evet yuttum!!!!!!!!! pıtpıtpıt karnımın içinde patlıyolar! kalpkalpkalp!

hatta düdüke dün akşamdan beri vecihi diyorum! pır pır uçuyo bence içimde! :)

22 Mayıs 2013 Çarşamba

18 haftalık düdük

artık haftadan haftaya pek değişiklikler olmuyo gibi bilogcan..hep aynı şeyler kemikleri oluşuyomuş, büyüyomuş, ağırlaşıyomuş, vs. vs.

hani bebekler doğunca beyaz bişeyle kaplanmış olurlar ya işte bu hafta o şey onu sarmaya başlıyomuş..

annede de pek bi değişiklik yok..

biraz depresif gibiyim bu aralar..keyifsiz..

ayaklarım 3-4 gündür daha az şişiyo..

garip bi endişe hali var..

midem tekrar bulanmaya başladı..

arada bi kasılıyo gibiyim..

karnımın sol tarafında hareket varmış gibi geliyo ama bence gaz..

içim sıkılıyo tam da şu anda..

neyse bilogcan yazasım pek yok..inşallah düdük iyidir ve keyfi yerindedir......

20 Mayıs 2013 Pazartesi

göbüşlerimiz bebiş dolsun kocişlerimiz sevinsin.......

.....ve dünyanın geri kalanı da bizim göbeklerimiz hakkında söz sahibi olsun!

canın bi kaşık tatlı bişi ister..hemmen biri atlar "yeme onu yeme zararlı, şişersin" içinden okkalı bi siktir leen çekersin ve yersin..sinir olduğunla kalırsın..

göbeğin şiş olur tabii hamilesindir..hemmen biri atlar "aaa ikiz mi? ay çok şişmişsin ama!" ebenin der ve devamını içinden getirirsin..dörtbuçukuncu ayında karnını içine çekmek istersin..

biri gelir "nasılsın, nası gidiyo" diye sorar..sen de salaksın ve gebesin ya aklın da yarıya düşmüş ya iyiniyetli sanarsın "eh biraz midem bulanıyo bi de sıcaklar rahatsız ediyo" falan dersin..sana göre normaldir insan yapıyosundur neticede ama o aklıevvel der ki "aa dur bakalım bunlar daha iyi günlerin!" küfür bile edemezsin çünkü gebesin "daha ne gelecek naaan başıma?!" diye endişelenirsin..

biri gelir ayaklarını görür.."aaaa nolmuş öle senin ayaklarınaa!! ay tuz yiyosun di mi?! yeme kes hemmen kes! ayyy çoook fenaa!" der densiz! halbuki sen hamile diilken bile tuz yemezsin..günün oniki saatini dışarda geçirdiğin ve yorulduğun ve gelirken metrobüste ve trende ayakta kaldığın için ayakların şişmiştir..

saç boyatamazsın..andavalın biri gelir "ay ne kadar çok beyazın var yaa saklasana.." der..var amk var da sanane diye içinden bağırırsın..dışından da "öle ne yapalım" diye geçiştirirsin..doktora gidince ilk sorun saç boyatmak olur..

havalar ısınır..gerenzekalı biri gelir "ah aaah napcan sıcaklarda ne zor olcak senin işin de" der..inanırsın..kıçından şimdiden ter akar..

bebek erkektir.."aaa olsun ikinciye kız olur"derler..on kaplan gücünde hissedersin kendini hepsini döversin hayalinde..dışındansa gayet lakayıt bi şekilde "çok kız istiyosan sen doğur" dersin..sabrın bitmiştir artık bu söylemlere..

dert yanarsın "of ya şuram buram ağrıyo..bi de halsizim bugün.." karşındaki der ki "ah yavrum..olsun sen bunu bunu yapmaa ben gelcem eve gidince yat direkt" taparsın ona..annendir..

bi dert daha yanarsın "bu ne lan şeklim şemalim kalmadı..şiştim ve şişmeye devam ediyorum..yorgunluktan sana vakit ayıramıyorum..ev aldı başını gidiyo..çok çirkinleştim.." karşındaki der ki "yok öle bişi çok güzelsin..geçecek bunlar..az kaldı..beraber temizleriz evi..hadi gel dolaşmaya çıkalım..dondurma da alalım.." koccandır..sevgilindir..ölürsün..

neticede hamileyken iki kişinin kıymeti çok çok artar..geri kalanları sadece enerjini emer..küfür dağarcığını genişletir......

işbu yazı hamile kalmayı planlayanlara yazılmıştır..başınıza bunlar gelecektir kaçarı yoktur..ananıza ve kocanıza ve dötünüze güvenmiyorsanız bu işe hiiç kalkışmayın!

17 Mayıs 2013 Cuma

bana anne demeyin!

küçükken kardeşimle kağıtları ve kibriti alıp yanınca ne olur deneyi yapmaya kalkmıştık..kağıtlar kendiliğinden sönmeyince annem görmesin diye tekli koltuğun altına atmıştık..neticede koltuk yanmıştı tabii ki!

bi keresinde de kardeşim evde ne kadar çatal bıçak varsa davul fırına atıp fırını da yakmıştı..annem birisi et pişiriyo sanmış sabah sabah!

terminatörü izledikten sonra kardeşim bi bebeğimin gözünü oymuştu..hala durur o bebek..bence çok karizmatik bi bebek olmuştu!

arabaların içini açmaya çalışırdık..ağlayan bebeğim vardı onun da sırtındaki pil yerini açardık hep..merak ederdik nası çalışıyo diye..

babamın yurtdışından dönmesi bi olaydı..yeni legolar yeni barbieler ve yeni çikolatalar demekti! legolar camdan aşağı atıldı sıkıldıkça, barbieler arkadaşlara dağıtıldı beraber oynanırken, çikolatalar da hemen yendi..

şimdi ben bunlar anlattım aklımca da bi yerlere bağlicaktım ama unuttum tabii ki de!

kendi hamileliğimden beri çocukluğumu inanılmaz çok düşünüyorum..biz mutlu çocuklardık..sokakta oyun evde oyun okulda oyun..acaba kaç kere sıkıldım demişimdir merak ediyorum..e zaten biz çocukken sıkı can iyiydi kolay çıkmazdı!

parklarda bi sürü anne çocuklar görüyorum..annem bizi parka götürür müydü hiç anımsamıyorum..sokak çocuklarıydık biz..bahçeye inerdik..çamurdan köfte yapıp evcilik oynardık..annemiz peşimizde dolaşmazdı..ya onlar da bahçenin çardağında diğer komşularla otururlardı ya da evde işlerini yaparken arada balkondan kontrol edilirdik..

aslında kontrol etmesine gerek de yoktu..beş dakikada bi seslenirdik yukarı..

"anneeeee yirmibeşbinlira atar mısın çokopirens alacam!!!!!"
"anneeeee topumu atar mısın??!!"
"anneeeeeee alperler beni aralarına almıyorlaaaaarr!!"
"anneeeee bilmem ne oyuncağımı atsanaaaaa!!"
"anneeeee susadımmmm!"
"anneeeeeeeeeeeeeeeeeeeee!!!!!!!!!!!!!!!"

en son annem de bize bağırırdı..

"bana anne demeyin!"

ne diyek mahmut mu diyek esprisi o dönemler yoktu..ama bizim de cevaplarımız vardı..

"sevdaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa!!!!!!!!!!!!!!"

15 Mayıs 2013 Çarşamba

17 haftalık düdük..

bi gün gecikmeli oldu bilogcan ama neyse..

kemiklerinde kalsiyum birikmeye başlamış..bol bol kalsiyum o zaman! yarasın tosunuma! :)

esneyebilir, gerinebilir ve yüz hareketleri yapabilirmiş..sıfatını yediğim!

bu haftaki ilginç gelişme parmak izlerinin oluşması..eşsiz oldu artık gerçekten de! O_o

peki anne ne alemde?

havalar düzelsin artık diye dualar ediyo..şu an hava yüzünden sersem gibi!

ayak bilekleri ve ayakları davul gibi! :s

karnı yuvarlaklaştı..

iğrenç siyatik ağrıları var!

alyansını hala ve hala takabilmesine şaşırıyo!

hızla kilo alıyo, bu duruma bi son vermeye çalışıyo!

saçını boyatabilirmiş, oje de sürebilirmiş! ^.^

ne giyeceğini şaşırmış vaziyette! O_o

geçen cumartesi kontrolümüz vardı..düdük 1 hafta falan önden gidiyo..gayet sağlıklı..benim tiroidler de iyiymiş..ilaca devam ama..olsun düdük iyiymiş........206 grammış! koccaman adam olmuş! nokta kadardı şimdi 206 gram! peh peh pehhh! 1 haziranda detaylı ultrason olacak..inşallah hiçbişiciği çıkmaz oğlumun.....

bu arada ananesi durmadan alışveriş yapıyo! biz de düdüğün ilk oyuncaklarını aldık! tabii ki de iki adet araba! :)

13 Mayıs 2013 Pazartesi

kime göre neye göre zor?!

daha önce de demiştim sana bilogcan kardeşimle aramızda 21 aycık var sadece..anneme soruyorum bazen zor muydu? diye ama dediğine göre hiiç zorlanmamış, bir arada büyümüşüz..

gerçekten düşününce bizden şikayet edildiğini hiç hatırlamıyorum ben..yaramazdık belki ama pek gürültümüz yoktu..hiç kavga etmezdik..ne bilim pek de zor çocuklar değildik..biraz çekingendik..ya da annemin kaş gözleri pek etkiliydi!

bu aralar buralarda meşhur olan bi annelik kitabını aldım ve okudum..ve genel kanının aksine ben beğenmedim! annelik çok abartılmış gibi geldi...çok çok zorlaştırılmış gibi..eğer düdük karnımda olmasaydı ve ben sadece çocuk düşünen bi okur olsaydım anında vazgeçerdim bu çocuk işinden!

başıma ne gelecek bilmiyorum..düşünmüyorum da..doğacak ve büyüyecek her çocuk gibi..biz ona kendi bildiğimiz ve doğru olduğuna inandığımız yol neyse onu göstercez ama hepimiz gibi kendi bulacak yolunu..

evet annelik dünyanın en mühim ve en zor işi gibi görünebilir..önemli evet bence de ama zor diil..hayatta hiçbirşey zor diil..biz zorlaştırıyoruz herşeyi, abartıyoruz..

yani diceğim o ki bişeyin de boku çıkmasın buralarda!

bu arada düdük sana da konuyla bağımsız iki çift lafım var..

oğlum olduğunu öğrendiğim gün babanla gezdik tozduk sana bişiler aldık..hayaller falan kurduk, yatak yorganlara içinde sen yatıyormuşsun gibi baktık..akşama kadar sevincimizden enerjimizi atamadık sokaklarda gezdik..

akşam oldu bi haber gördük, haber yasağı varmış meğer kimseden duymamışız..yine memleketin ağzına sıçılmış düdük..hani sana bahsettiğim mustafa kemal var ya onun "40 yıllık türk yurdu" diye tanımladığı, bütün dinlerin, kültürlerin mozaiği diye bilinen bi şehri patlattılar..

ben ertesi günkü anneler gününün şımarıklığını yaşarken acaba orada kaç çocuk annesiz, kaç anne çocuksuz kaldı?

bu sefer sesli küfretmedim düdük sen duyma istedim..bu haftasonu bizimdi, ailemizindi..kendimce hayatı durdurmak istedim..belki çok ayıp ama yok saymak istedim! sadece "oğlum"u düşünmek istedim!

zaten çok saygıdeğer bi bakanımız "başka patlamalar olabilir" demiş, bunlara alışın demiş! alışim istedim..

işte böyle düdükcan..nolur iyi bi insan ol! vicdanlı ol! duyarlı ol! çünkü bu memleketin burnunu boktan ancak iyi, vicdanlı ve duyarlı insanlar çıkarabilecek.......

bi de seni daha bi başka seviyorum ben artık oğlum!

10 Mayıs 2013 Cuma

düdükcan mı düdüknaz mı?

evet bilogcan yarına kadar ailemizin yeni gündem maddesi budur! yarınki kontrolde düdük bakalım gösterecek mi neyi var neyi yok? O_o

bahisler açıldı!!

düdükcan mı düdüknaz mı?

:)

8 Mayıs 2013 Çarşamba

hamilelik bütün kadınları güzelleştiriyormuş! breh breh breh!

ne güzelleştirmesi lan insanlıktan çıkarıyo desene sen şuna!

oje süremiyorum! saç boyayamıyorum! beyazlarımı kapatmak için saçımı sıkı sıkı topluyorum ama küçük saçlarını kontrol altına almak için jöle sürüyorum ki o da yasakmış uzman internet anne-hamilelelere göre! ayaklarım hobbit ayağı gibiler hele ayak tırnaklarımı görmek istemiyorum! göbeğim tüylendi! göğüslerim garip bi hal aldı! selülitlerim arttı! bileklerim dana kadar oldu! özellikle sırtım sivilce içinde! yüzümde renk yok bembeyazım! geceleri çişe kalkmaktan gözaltlarım mosmor! doğru düzgün parfüm sıkamıyorum kimbilir nası kokuyorum! damarlı bi yapıya sahip oldum! ve şişmanım!!!!

güzelleşmişim! peh peh pehhhh!

netten araştırım biraz dedim hiç olmazsa ojenin zararı falan var mı diye..kızcağızın biri roll-on deodorant ve bazı kozmetikleri sormuş..altta yazan bi uzman internet annesi-hamilesinin yorumu:

"ne gerek var ki zaten bence hamilelik bütün kadınları güzel kılıyor!"

çok çok ağır küfürler ediyorum şu an!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

7 Mayıs 2013 Salı

16 haftalık düdük!

valla hemen hemen 4 aylık hamileyim! şaka gibi!

avokado kadar olmuş bizim düdük..büyüyo eşşek sıpam! ^_^

ağzını açabilir dudaklarını oynatabilirmiş! ağzını yüzünü yediğim! :)

bi de göbek kordonunu tutabilirmiş! aha hortumu keşfetti sıpa oynar durur artık :)

anne nasıl?

normal..

göbeği tüylü! O_o

çok mutlu..salak salak gülüyo falan..koccasına nası aşık anlatamaz..

düdükle konuşuyo:

"bak çocuuum akşamları uyucaz gündüzleri uyumicaz ama bi ara öğle uykusu uyucaz ama akşamları kesintisiz uyucaz! oldu mu bebeeem?"

baba nasıl?

babalığı fena halde benimsedi..annenin göbeğini okşuyo seviyo..seni seviyorum'lara "ben ikinizi de seviyorum" diye karşılık veriyor! ^_^

annenin üzerine titriyor!!!! maaşallah de bilogcan! :)

çekirdek ailemiz iyi çok şükür....merakla cumartesiyi bekliyor..düdüğü görmek istiyor..hayaller kuruyor.....

6 Mayıs 2013 Pazartesi

ederlezi, denizler, onlar, bunlar, şunlar......

dün hıdırellezdi bilogcan..kağıtlara yazmadım çizmedim bildiğim usul yaptım, bi bozuk parayı gül ağacının dibine koyduk dün akşam koccayla..sabah alacaktım güya ama evden fırtına gibi çıkınca pek mümkün olmadı bahçeye uğramak..

dileğimiz ortaktı zaten koccayla..ikinci bi dileğimiz daha vardı ama birincisini kabul etmesi çok çok çoook önemli!

neyse....

hevesle beklediğim 2. trimester geldi sanırım sonuda..çok daha iyiyim..

göbeğim öle bi tüylendi ki geçen sabah bi uyandım kocca tek mi çift mi oynuyodu!!!!

oje sürebilir miyim?????

manyak gibi tatil planları yapıyoruz..çok heveslendik bakalım nası olcak...

şükürler olsun ki havalar düzeldi de bizim sahil sezonu yine açıldı..yazlıkçılar gibi her akşam sahile artık!

bugün beynimin içinde dolanan bi şarkı var bilogcan..

"geçse de yolumuz bozkırlardan DENİZLER'e çıkar bütün sokaklar!"

ışıklar içinde uyusunlar!

öpt! kib! bye!

2 Mayıs 2013 Perşembe

dünü unutma düdük!

hiç kusura bakma düdük buralar senden önce benimdi! o nedenle ben buraya sürekli ayayay çok şeker ne kadar da tatlı minvalinde şeyler yazmak zorunda diilim!

sen daha doğmadan buralarda çok boktan şeyler oluyo ve sen bunları bilmelisin! bunları bilmeden, öğrenmeden, görmezden gelerek yaşayan bi çok şuursuz gibi olmanı istemiyorum ben..

dün 1 mayıstı.. işçi ve emekçilerin bayramı..bayram yani..bayram!

pabucumun bayramı!

bayram ama ben sen varsın diye katılamıyorum mesela..sen doğunca da senin elinden tutup gidemeyeceğim bu bayram kutlamasına..işte öyle bi bayram..

dün bu milletin çok canı yandı düdük..dün bu millet sokağa çıkmaya korktu, çıkması engellendi..korkmadan çıkanların ise canına kastedildi..dün istanbulda savaş çıktı..bayramı engelleyenler normal, kutlamak isteyenler marjinal oldu..

dün devlet baba olur da çukura düşeriz diye bizi baştan dövdü düdük! ıslattı gazladı! çukura düşürmemek için kırdı bizi devlet..dövdü düdük dövdü!

sonra da çıktı orantılı güç kullandık dedi..biliyo musun düdük şu an iki kişi hastanede komada..biri 17 biri de 27 yaşında..belki daha fazla kişi hastanede ama benim gazetelerden okuduklarım sadece bu iki kişi..komadalar..sen dünyaya geldiğinde belki de bu dünyada olmayacaklar..kafalarında gaz bombası patladı onların..tek yaptıkları kendilerinin, benim, senin haklarını korumaktı..onları koruyacak kimse yokmuş düdük!

orantılı diil isabetli güç kullanmış devletbabamız!

çok korkuyorum ben..sen doğunca, büyüyünce buralar nası olacak bilmiyorum..beceremedik demekten korkuyorum..sana, çok sevdiğim atatürk'ü, o dinlemeye bayıldığım kahramanlık hikayelerini anlatamamaktan korkuyorum..

belki dün oralarda annem neden bu kadar çok küfrediyo, neden huzursuz oluyo bugün diye düşünmüşsündür..işte hep bunlardı dünkü derdim..

belki bi gün gerçekten bayram olur..gerçekten kutlanır..ve ben senin elinden tutup seninle beraber bayram kutlamaya giderim..

yine de umut var düdük..olmasa sen dünyaya gel diye bu kadar hevesli olur muyduk hiç?