Sayfalar

30 Ocak 2015 Cuma

ay ne yazayım?!

aslında gün içinde aklıma yazacak bir çok şey geliyor..mesela yine çalışan çalışmayan anne/çocuğa kim bakmalı falan tartışmaları başladı..sanki bu konuda çok şey yazmışım - söylemişim gibi geliyor, yazasım yok o yüzden..tek bir şey söyleyeceğim bilogcan; insan çalışmalı! kadın erkek ana bana fark etmez insan çalışmalı ki hayatını idame ettirebilsin! artık tarih öncesi çağlarda yaşamıyoruz erkekler avcı kadınlar toplayıcı diil maalesef, hayat gün be gün zorlaşırken aksini pek de düşünemiyorum..

neyse yazmicaktım bu konuda..

sonra arada bir (aslında sıklıkla) gerek instagramda gerek facebookta insanlarda atarlanmalar görüyorum.."hey sen! beni gizlice takip etmeyi bırak! beni kıskanıyorsun oh çatla!" falan gibi şeyler..geçenlerde yine böle şeyler okuyunca bi düşündüm acaba beni gizlice takip eden var mıdır, kıskanan birileri var mıdır diye..hayatımda atar yapmayı düşündüğüm kimse yok..büyümüşüm demek ki hayatla hesaplarımı kapamışım! hadi len! hesap mesap kapama falan bak bak bak laflara büyümüşmüş! işin aslı bilogcan ben hiç bir zaman insanları ciddiye almadım tam olarak..o yüzden bence ne kıskananım vardır ne de gizli takipçim :) aynı adamla 10 yıldır beraberim ayol, istikrarlı bi insanım neticede bi çok konuda :) o zaman diyorum ki "hey sen gizli takipçim varsan bi haber et len ben de iki atarlı cümle çiziktireyim eksik kalmayayım!"

bu konuda da yazmicam..

geçenlerde bir de çok takip edilen hesaplardaki takipçi kılığındaki müritlere takıldım..hani hemen avukatlaşıp savunmaya geçenler..takip ettiği kişiyi ilahlaştıranlar! ya hayat kısa canlarım ciğerlerim bi sakin olun demek istiyorum ama saldıracaklar diye tırsıyorum! Allah böyle şuursuzlardan korusun hepimizi ne diyeyim..

çok fazla yazacak bişi yok sanki bu konuda ha?!

dün televizyon izlerken bir illüzyoniste denk geldik..biliyo musun bilogcan ben sihirbazları izlemekten nefret ederim! çünkü çok ama çok vallahi cidden fena sinirleniyorum onları izlerken! ya nası yapıyolar ya nasııı?? ben çocukken bir partiye gitmiştik 23 nisan partisiydi..10 yaşında falanım..sermet erkin gösteri yapmıştı..beni de sahneye çağırmıştı..elimde iki top vardı bişiler yaptı ve o iki top onun cebindeydi! sonra yine bişiler yaptı ve o iki top elimdeydi! bak üzerinden 20 seneden fazla geçti belki de hala çözemedim! ay yemin ederim şu an yazarken bile sinirden ellerim titriyo! hayret bişi ya! düşünsene bilogcan arin bu işe merak sararmış yapıp yapıp bana hileleri söylemezmiş! Allah korusun!!!!

bu konu da kısır, hem bu sinirimi bilen "gizli takipçim" varsa beni deli edebilir açık vermeyelim :p

arin'den haberler vereyim diyorum ama bişi yok doğru düzgün..canı isterse yürüyo ama genelde emeklemeyi tercih ediyo..ali babanın çiftliğindeki kargaların "gak gak" dediğini iddia ediyor mesela, gidip görmedim bilemem..bi de berkay mı berksan mı neyse onun "gel gel gel gel çok özledim" diye bi şarkısı var, herifle birlikte birine "gel gel gel" diyo ama kime anlamadım, bana diyodur umarım! bizim yatağın üzerine çıkıyo yatak başına tutunup ayağa kalkıyor, bi - ki - üç dediğimizde hop diye kendini yatağa atıyo, ahhhh eriyorummm! elleriyle gözlerini kapatınca görünmez olduğunu sanıyor, "aa arin nerde yahu?!" diyince hemen kaldırıyor ellerini kahkaha atıyor, bayılıyorummm! yemek yerken durup dururken alkış yapıyor, bize de yaptırıyor.. ^.^ elinden tutup yürütünce kendi istediği yöne yöneltiyor, fizana giderim ben onunla! bi de çok güzel "anne" diyo! en güzel o "anne" diyor! <3

bu konuda sabahlara kadar fasikül fasikül yazabilirim ama yaşamak daha tatlı geliyor! :)

12 Ocak 2015 Pazartesi

yani şekerim işe gelince resmen dinleniyorum!

bunu söyleyen bir kadın guruhu var..ve bence gerizekalılar!

bazen haftasonları gerçekten yoruluyorum..hiç kalkmadan yarım saat oturayım istiyorum mesela..yemek yerken başkasına da yedirmeyeyim istiyorum..gözüm hep birisinin üzerinde olmasın istiyorum..ama yine de bir işe gideyim de dinleneyim demiyorum!

anneliğin kariyer olup olmadığını tartışıyoruz..değil diyoruz.."aa ne haddine bunu söyleyenin" diyoruz ama en ufak bir şeyde anneliğimizi kariyerimizle karşılaştırıyoruz..ya da bir anlık gaflet mi acaba?

bir kısım çalışan anne var ve daima evde oturup çocuk bakanların daha çok yorulduklarından, bir çayı bile sıcak sıcak içemediklerinden falan bahsediyorlar..ve bence, bak bilogcan çok açık söylüyorum, evde çocuklarına bakan, yaşamına, parasına, camiada ünlü olan annelere özendikleri için, onlara yaranmak adına böyle söylüyorlar! yoksa mümkün diil hem işte hem evde çalışan, bırak çocukluyu, çocuksuz bir kadının bile böyle söylemesi mümkün diil! yemezler cicim ben de çalışıyorum çünkü!

evet iş yerinde yarım saat kıçının üzerinde oturabiliyorsun..evet kahvenin dumanı daha ofisin tavanına varamadan içebiliyorsun..evet yemek de yiyebiliyorsun rahat rahat..ama başında sana patron olan normalde belki iki kelam etmeyeceğin birinin bazen  çoğunlukla gereksiz isteklerini, atarlanmalarını da çekiyorsun.."başkası" için iş yapıyorsun..firma sahibi sensen bilemem tabii, patronluk nasıl bişi ben yaşamadım!

kıçını iki seksen yaymış ofis sandalyesinde otururken önceden "schedule" edilmemiş ani bir "meeting" için derhal "aksiyon" alabiliyorsun da iki gün çocuğunun peşinden koştuğunda çok mu yoruluyorsun?

bak bilogcan..ben çalışan anne olmaktan memnunum..çok abartı vicdan azapları da yaşamıyorum bu konuda..bu benim işim ve ben çalışmalıyım, çocuğum için ya da ev geçindirmek için değil ben kendim için, bu dünyada var olabilmek için çalışmalıyım..yaşamak için para lazım, üretmek lazım, çalışmak lazım..

tamam daha bu sabah arin koynumda uyurken kalkıp işe gitmek zor geliyor diye söylendim..ama arin mutlu, arin sağlıklı, arin'e bir nebze de olsa daha iyi bir gelecek sağlayabilirim o yataktan kalktığımda..kendime de daha iyi bir gelecek sağlayabilirim..

ben pazartesileri işe gelince dinlenemiyorum maalesef..hafta sonu yorulmuşsam üzerine bir yorgunluk daha biniyor sadece..dinlenenler nasıl beceriyorlar hiç bir fikrim yok!