Sayfalar

27 Ağustos 2014 Çarşamba

anayım ben ana hem de instagram da!!

daha önce instagram'a bayıldığımı sölemiştim bilogcan..

bilogır evlerinden sonra bi de instagram analarına takıldım..

gözlemlediğim kadarıyla üç çeşit ana var instagramda ve bu analar fena halde kamplaşmış vaziyetteler..

birinci grup..ultra zengin analar grubu..bunlar çalışmazlar..villa tipi evlerde otururlar..yardımcıları vardır..ve yardımcılarının bir gün işe gelmemeleri durumunda hayatlarının travmasını yaşarlar..event dedikleri etkinliklere katılırlar..sosyal sorumluluk projesi adı altında kendilerine meşgale çıkarırlar..ya da dükkan mükkan bişi açarlar ve daha ilk günden çalışan anne geyiğine başlarlar..halbuki daha düne kadar kendilerinin çalışan annelerden daha çok yorulduğunu iddia ediyordurlar..çocuklarını faaliyet faaliyet ve faaliyet diye boğarlar..organik besin ve giysi olayına takıktırlar..alçak gönüllü görünürler ama bi sinsilik sezilir çoğunda..cici kız ayağına yatarlar, ağızlarından küfür ve argo söz çıkmaz..kocalarına olan aşklarını gözünüze sokarlar..resim altlarına yapılan "ayy bilmem ne hanım bayılıyorum size asaletinize saçınıza başınıza herşeyinize! mükemmelsinizzzz sizzz!!" yorumlarına asla tenezzül edip de cevap vermezler..yalakaları boldur..ve bunlara "bilmemne hanım" diye hitap edilmelidir..inceciktirler..asla salaş görünmezler..üzerlerindeki kıyafetlerin hepsi markadır..saçları daima yapılı ve tercihen sarıdır..tatillerini yurtdışında geçirirler..bir de yurtiçi tatilleri olur, bodrum, çeşme ve alaçatıda..ay böle sevgi böceği, tevazu kraliçesi halleri vardır ki bayarsın bilogcan bayar!

ikinci grup..normal orta - üst halli analar grubu..bu grup eğlencelidir..bebeleriyle dalga geçmeyi bilir..kendileriyle de dalga geçmeyi bilirler..şişman ya da zayıf olurlar..şekilci diillerdir..ama bu grup da konservatiftir..kendi aralarında takılırlar..arada bi ultra zengin analar grubuyla kesişirler ancak pek anlaşamazlar..bu gruptan birine bi soru sorduğunda gayet güzel ve net cevaplar alırsın..hayranları diil arkadaşları vardır..ortak nokta bulman daha kolaydır..kasmazlar kasılmazlar..ama aralarına girmek de pek kolay değildir..kendi aralarında küçük grupçuklara ayrılmışlardır..ultra zengin analar grubu gibi sadece "event"ten "event"e diil normal zamanlarda da görüşürler..çalışan anneler en çok bu gruplarda görülür..

üçüncü grup..alternatif analar grubu..ne yazdıklarını çoğu zaman anlayamazsın..kelimeleri başkalaştırarak kendilerince bi dil oluşturmuşlardır..bebelerini şekilden şekile sokarak fotoğraf çekerler..ayrıca bebelerini cicili bicili giydirmezler..kuru kafalar, salaş kıyafetler bebelerin başlıca giysileridir..kendileri de oldukça salaş giyinirler..yani kasarlar öle giyinmek için..hep bi ispat çabası vardır bunlarda "en deli benim!" diye..bunların da yalakası çoktur..soru sormak için kasma bilogcan cevap alamazsın..ayrıca hepsi kendini profesyonel fotoğrafçı sanır..küfürü ve argoyu fazlaca kullanırlar.."bak bebem var ama özgürüm ben!" diye yırtınırlar oysa evde kusmuk temizlediklerini hepimiz biliyoruz! bunlar da çalışmazlar..arada bi hobi ayağına yaptıklarını satarlar..

dur lan hızımı alamadım bilogcan iki de bonus grup eklim!

bonus grup 1..melankolik analar..ay bunlar fena bayarlar..o kadar ki ultra zengin analar kadar çok bayarlar..bebesinin fotoğrafını eklerler altına destan yazarlar..bi türlü anlatamazlar bebelerini ne kadar sevdiklerini..bi duygusala bağlarlar şaşarsın bilogcan! en alta da bin tane hashtagi yapıştırırlar..bebelerinin fotoğrafları bitince kocalarının fotoğrafını koyarlar..hadi bi posta da ona destan yazarlar..sanırsın romeo ve juliet reenkarne olmuş, bunların içinde yaşıyo! dünyanın enn derin aşkını yaşadıklarına tamamen ikna olmuşlardır ve oğluşları veya kızçeleriyle bu aşkı pekiştirmişlerdir..ailecek bulutların üzerinde kızsa pembe erkekse mavi sıçan bebeleri ve onlara pasta/çiçek getiren kocalarıyla yaşaaar gideeerler..bunlara soru sorulmaz bilogcan..fotoğrafların altına maşallah'lı inşallah'lı cümleler kurdun mu tamamdır! bu grupta çalışmayan anneler çoğunluktadır..hobi mobi de olmaz bunlarda..büüüütüüün gün bebe, koca ve ev ile uğraşırlar..

bonus grup 2..kıdemli analar grubu..bu grup yer yer ultra zengin analar grubu ile kesişir..bu grubun anaları ne yapsa hoooop 16567801263 takipçisi de onu yapar..en doğru okula bu gruptaki analar yollar..en iyi doktora bu gruptaki analar götürürler..en iyi bebeyi bu gruptaki analar yetiştirirler..yani takipçileri böle sanır..o yüzden bebesi ishal olmuş bi takipçisi doktorunu arayacağına önce bu gruba ait bi anaya danışır! pedagog muamelesi görürler..bi süre sonra da öle olduklarına inanmaya başlarlar! düşününce en tehlikeli grup bu grup çünkü yaptıklarını referans alan çok kişi var! şaka bi yana bi gün birisine sebep olacaklar diye korkuyorum ben şahsen!

ben hangi grupta mıyım? geyik grubundayım ben şekerim!

organik misin nesin dostum sen?!

bebe milletinin organik yemesi şart mı? yani çok çok çook mu mühim? tamam katkılı şeyler yemesinler tabii ki ama organik diye satılanlar gerçekten organik mi?

kafam çok karışık dostum çok!

valla ben meyveyi sebzeyi marketin normal kısımlarından alıyorum..mevsimi olmasına dikkat ediyorum ama çok da bilmem ne hangi mevsimde yenir ne yenmez..bi bildiğim ıspanak kışın yenir semizotu da yazın..eh bebe doğdu öğreniyoz yavaş yavaş..bakma sen önceki postta ahkam kesmişim incirin tam mevsimi diye ama onu da bi arkadaşımdan duydum ve sana sattım şekerim! :)

ben organik adı altında satılan bi çok şeyin organik olduğuna inanmıyorum..acayip bi bilgi kirliliği var bence bu konuda..herşeyin boktan ve tersten gittiği güzel ve yalnız ülkemde bu denetimlerin layıkıyla yapıldığını düşünecek kadar aklımı yitirmedim henüz! ne de olsa radyasyonlu çay içip "bak bana bişi olmadı için siz de!" diyen bakanlarla büyümüş bi neslin neferiyim!

instagramda bi sürü hesap var organik mal sattığını söyleyen ama inanasım gelmiyor onlara da..

neden mi?

şöle anlatayım..

annemler bu ay içinde bi baltık turu yaptılar..(ne alaka deme len anlatıyoz işte!) bana oradan kehribar bi küpe getirdiler..baltık ülkelerinde kehribar çok çıkarmış ve oranın altınıymış meğer..(bu da benim cahilliğim işte yeni öğrendim!) ayıptır sölemesi 45 euro da para vermişler küçücük küpeye..öle değerli işte..şimdi instagramda orjinal kehribar kolye sattığını iddia edenler var ve 40-50 liraya satıyolar..abicim membasında bu kadar pahalı olan bi taşı nası bu kadar ucuza satıyolar ki? nası inanim şimdi gerçek olduğuna?! o nedenle organik bilmem ne satıyoruz diyenlere de inanasım gelmiyor!

bence satıcılar biz ana milletinin yumuşak karnını buldular ya vur allah vur yapıyolar..

öte yandan organik yedirmek anneler arasında bi "must"..hatta moda..hatta zenginlik belirtisi..hatta on numara anneyim ben demenin en kolay yolu!

anneler arasında bu sidik yarışları sürdüğü sürece daha çok satıcı zengin olur..

ah ulan ahhh arin sadece anne sütü alırken boklarını biriktirip satacaktım şu organikçilere "organik gübre" diye, yemin ederim vurmuştum voleyi şimdiye!

26 Ağustos 2014 Salı

food & beverage

naber bilogcan? beni soracak olursan iyiyim :)

arin ne yer ne içer onları yazim sana bugün..

pek bişi içmez aslında anne sütü ve su dışında..ayran denedim, sevmedi..meyve suyu da denicem üşenmeyip sıkarsam..hatta önce katı meyve sıkacağını dolap derinliklerinden çıkarmam lazım..neyse..

sabahları klasik türk bebesi kahvaltısı var..doktor bize bebe bisküvisi vermedi..hipp'in 7 tahıllı toz maması var, ondan kullanıyoruz..3-4 tatlı kaşığı toz, 1 tatlı kaşığından biraz daha az pekmez, bir yumurta sarısı, bir ceviz içi, kafama göre tuzsuz lor peyniri, 60 ml kadar da anne sütü..karıştır yedir..bazen omlet yapıyorum..bazen peyniri ve yumurtayı ayrı veriyorum..tamamen benim sabah ki üşengeçliğime bağlı olarak değişiyor yani :) ama anane ve babane karışım veriyo..

sonra meyve seansı var..armut, elma, kırmızı erik, muz, şeftali, nektarin, kayısı, incir (tam mevsimi şu an), kivi, karpuz, kavun allah ne verdiyse işte..cam rendede rendeleyip yediriyorum..

öğlen sebze püresi..aile arasında hala çorba desek de püre aslında..sulu falan diil yani..çeşitli kombinasyonlar yapıyorum..püre ya da bizim yediğimiz formatta yiyor..ama genelde akşam yemeklerini bizim yediğimiz formatta veriyorum..bamya yiyor..semizotunu biz nası yiyosak ona da tuzsuz olarak yapıyorum..enginar yiyor..klasik patates kabak havuç püresi yiyor..mercimek çorbası yapıyorum ancak çok sulu olmuyor..taze fasulye yapıyorum..nohut, fasulye, yeşil mercimek, baklagiller işte klasik, yiyor..biber dolması yaptım yedi..yani evdeki sebzelere göre bişiler pişiriyoruz..yakışanların içine kıyma da koyuyoruz..azcık zeytinyağı en halis muhlisinden ve pişen şey bakliyatsa bi çimdik de kimyon..pirinç çok fazla katmıyorum..

akşam üzeri yoğurt seansı var..mayalıyorum ben yoğurdu..valla daha yeni yeni tutturmaya başladım :) içine bişi katmadan veriyoruz..bi de anne sütü var bu aralarda bi yerlerde..

akşamları öğlen yapılan yemekten yiyor ya da makarna haşlıyorum bazen..köfte yaptım, sevdi..bazen de meyve karışımı yapıyorum..iki adet birbirine uyan meyveyi rendeliyorum, içinde de çok az yulaflı hipp toz koyuyorum (bi çay kaşığı kadar)..muz + elma ya da muz + armut süper oluyor, yarısını ben yiyorum! :)

biz yemek yerken arin'i mama sandalyesiyle mutlaka masaya oturtuyorum..ama adam doğuştan aç arkadaşım! direkt "siz yiyonuz ya ben ya ben?" diye mızırdanmaya başlıyor..filesine karpuz, kavun ya da salatalık falan gibi şeyler koyuyorum, onla epey oyalanıyo..ya da salatanın suyuna ekmek banıp veriyorum azcık..(ekmek de yapıyorum, fırınlara güvenemiyorum..evde on gündür duran bi uno ekmek var ne zaman küflenecek acaba diye bilhassa bekliyorum! şimdi nası güvenip de bebeme yedireyim?!)

dışarıdayken yemeğini yanıma alıyorum..bi de meyve filesini..ha mesela biz köfte yerken onun da az az piyaz yemişliği var! ya da benim balığımın yarısına ortak olmuşluğu! :)

henüz pazartesi bakliyat, salı balık, çarşamda sebze falan gibi bi düzenimiz yok..valla olur mu bilmem! arin'den önce bizim evde pek yemek pişmezdi, o yüzden bu düzeni oturtmam benim için zor olur bilogcan..

henüz tuzun ve şekerin tadını bilmiyor..çorbalarına bi halka soğan koyuyorum, bi diş de sarımsak..sebze yemeklerine küçük bi domates rendeliyorum..et suyu da koyuyorum..(tabii kendim yapıyorum, ne sandın lan beni bilogcan! ^.^ ) he bi de çorbasına ya da pürelerine et didikliyorum..kasabımızdan ona özel kemikli bi et alıyoruz, ilik midir nedir işte ondan..haşlıyorum..suyunu et suyu olarak ayırıyorum, etlerini de içine didikliyorum..

tavuk henüz yemedi, pek de yedirmeyi düşünmüyorum..

ay bi de gece yatmadan evvel bi kere daha emiyo..aslında ben evdeysem baya bi emiyo..ama ben evde yoksam sadece bi kere süt içiyo çünkü makineyle sağdığımda artık pek süt çıkmıyo..80 ml falan bırakabiliyorum eve bi gün önceden sağıp..bi de sabahları işe gitmeden önce sağıp 60 ml kadar kahvaltısı için bırakıyorum..arin de sabahları emiyo zaten uyanınca, ben işe gitmeden evvel..

yani öle çok tarif falan araştırmıyorum..evde olan malzemelerle yapıyorum yemeklerini..bize yemek yaparken tuzunu piştikten sonra atıyorum çünkü pişince ve henüz tuzsuzken bi kase arin'e ayırıyorum o yemekten..doktoru patlıcan, bakla ve çilek yasak dedi, onları vermedik tabii ki :)

henüz kendi kendine yemek yedirmeye başlamadım..ilk denememizde tabağını kırdı! :) bi de eline filesi olmadan yiyecek veremiyorum..bi iki kere kavun yerken boğazına kaçtı çok korktum! o yüzden ben yediriyorum..ama ek gıdaya ilk başladığımız andan itibaren pütürlü yiyo..hiç öle pürüzsüz yedirmedim..hatta artık sadece çatalla bi iki kere eziyoruz..sebzeler çok ufalanmamış oluyor ve damağıyla ve iki adet alt dişiyle gayet de güzel ezip yiyo :)

arin mama içmedi hiç..paketli gıda da yemedi..sadece arada bi dışardayken çok arıza durumlarda hipp'in bi gevreği var, elmalı ve yaban mersinli, etiformun pirinç patlaklı gevreğine benziyor, onu yiyo..onun da yarısını ben yiyorum, çok güzel tadı var layn! :)

nette bulduğum bi tarifle bebe bisküvisi yaptım..verdim eline..sevmedi..zaten taş gibi olmuştu, koparamadı..tadı da bi boka benzemiyodu, haklı çocuk niye yesin?!

organik gıda işine gelince..bi kere hiç birinin organik olduğuna inanmıyorum! o yüzden öle markette organik sebze bölümü cart curt diye aranmıyorum..taze ve mevsiminde meyve sebze alıyoruz..pirinci ve makarnasını organik aldım, hakikaten tat farkı var..ama ne kadar güvenilir bilmem..yumurtasını organik alıyoruz ama tavuğun kıçından direkt almadığım sürece ona da pek itimat etmiyorum..yoğurt için atatürk orman çiftliği'nin sütünü alıyoruz..ekmekte tam buğday unu kullanıyorum..doktor da ille organik olsun demedi, bi tek pekmez için organik olsun dedi..alıyoz işte biz de üzerinde organik yazan bi pekmez..he bi de doktoru dışardan yoğurt yedirme, hiç yemesin daha iyi demişti..o yüzden sadece benim mayaladığım yoğurdu yiyo arin..

arin'in yemek düzeni ya da düzensizliği böle işte..hafta içi biraz daha düzenli tabii, anane - babane faktörü :) ama haftasonları saatler falan kayıyo illa ki..biz çok gezen bi çiftiz..haftasonu falan evde oturmayız pek..o yüzden çok bilirim ben arin'in bütün öğünlerini yanıma alıp çıktığımı.. :)

son söz: meyve filesi candır arkadaş! yaşasın yaz meyveleri! :)

13 Ağustos 2014 Çarşamba

ya isterse.......

bilogcan biz burada işimize gücümüze bakarken, seçimlere söverken, ev-iş arası git gel yaparken, arin büyürken, ben şaşırırken, sen okunurken genç bir türk adam dünyayı bisikletiyle dolaşıyor! inanılmaz dimi? bisikletle dünya turu! tam bi çılgınlık!

ben bisikletimle bostancıdan modaya gittiğimde "of be ne sürdüm ama?!" diyorum adam dünyayı geziyo..bak öle uçağa falan binmiyo..ankara'dan çıktı yola şu an afrika kıtasında bi yerlerde! uçak yok araba yok tren yok! sadece bisikletle!

blogunu her okuduğumda aklıma bin türlü şey geliyo..ya arin de bi gün karşıma benzer ya da aynı çılgınlıkla çıkarsa?!

düşünsene bilogcan..arin büyüyecek ve gelecek bana "anne ben bisikletle dünya turuna çıkıcam! çölleri aşacam! bütün kıtaları gezecem! ve 6-7 yıl buralarda olmicam!" dicek! aklımı yitiririm...amaaa....gurur duyarım be bilogcan! ona verdiğim dünya görüşünün bu denli ileri olması göğsümü kabartır!

benim en çılgın isteğim motorsiklet kullanmak oldu..hala da isterim ama olmadı tabii..tehlikeli vs. peki bi gün arin'in kullanmasını ister miyim? bilmem..ben kullanayım o da arkamda otursun en iyisi! :)

mesela paraşütle atlamayı da çok istedim ben..o da olmadı..tehlikeliydi çünkü! peki arin atlamak istese? bilmem..korkarım sanırım çok fazla..

bungee jumping yapmayı da istedim..bunu istediğim zamanlar nerede yapılabiliyor türkiyede bilmiyordum..yapamadım..arin yapmak isterse? bilmem..o halata güvensem mi ki?

hızlı giden arabaları çok severdim..ralli falan aklımı başımdan alırdı..ralli de yapmadım..arin ya hızlı bi sürücü olursa? bilmem..kaza falan allah korusun!

yükseklere çıkmaya bayılırdım..çıktım da fırsatını buldukça..peki arin dağcı olmak isterse? bilmem..çığ falan tehlikeli olmaz mı?!

arin'cim..bu yapmak istediklerim varya artık beni acayip korkutuyo oğlum! mesela paraşütle atlamayı bırak, atlayan arkadaşların fotoğraflarına bile bakamıyorum! yükseklere çıkmak mı? eyfel'e nası çıktığıma şu an şaşırıyorum! uçağa falan nası binilir hatırlamıyorum! bungee jumping yapacağımı düşündükçe elim ayağım titriyor! baban arabada 100'ü azıcık geçsin tırnaklarım koltuğa geçiyo! motorsiklet sürmeyi hala istiyorum ama vespa falan daha güvenli be sanki! ^.^ ama sen yapmak istediğinde seni engellemek istemiyorum..gençken, cesaretin varken yap isterim..bi kısmını yaptıktan sonra bana anlatırsan hiç kızmam bebeğim! en azından olası bi kalp krizini engellemiş olursun! :)

yazının başında bahsettiğim "demir atlı adam" kim mi? gürkan genç..ya onun annesi sadece kendi korkuları nedeniyle onu engelleseydi? çıkamasaydı dünya turuna? biz de muhteşem yol hikayelerini okuyamasaydık?

arin'im..ben dünyayı gezmeyi de çok istedim ama gezemedim pek..neyse belki büyüyünce seninle gezeriz..alırız motorumuzu, dağları tepeleri aşarız belki de..

belki de senin gittiğin, gördüğün, gezdiğin yerlerden attığın kartlarla hayal kurarak gezerim dünyayı!

ufkun hep açık olsun oğlum!

gürkan genç'in blogunu okumak isteyen olursa ki okuyun bence: www.gurkangenc.com

6 Ağustos 2014 Çarşamba

bi bebeyle tatil yazısı da ben patlatayım bari!

9,5 aylık bebeyle tatil nası oluyomuş? valla asıl bu ay sonu görcez onu ama bayramda yaptığımız tini mini tatilciki baz alırsak süper oluyomuş bilogcan! ^.^

bayramda 4 günlüğüne erdeğe gittik..benim babannem erdekte yaşıyodu o nedenle orada bi evimiz var..hemen "tabii ev var rahat olur!" deme! çünkü ev içinde yaşam olan bi ev diil! 4 günlük tatilcikimizin ilk gününün yarısında su açmak ile uğraştık! evin her yeri toz içindeydi! ayakkabısız girilmesi mümkün diildi! ve biz sadece yatmak için eve girdik!

dur yahu sırayla gidelim..

sabahın beşinde kocca kalk borusunu çaldı..bebeyi emzirdik, altını temizledik, son hazırlıkları yaptık, bebeyi, dayısını ve koccayı arabaya yolladım..amaa evden çıkamıyorum! anahtarları bulamıyorum! yok yok yok! aslında biliyorum nolduğunu..akşam kapıyı açınca kapıda unuttum muhtemelen ve biri aldı..ama kim? kocca gitti site güvenliğine sordu, onlarda diil..ben de bu arada koccaya akıl almaz teklifimi yapıyorum: "yeaa nolceeek yeaa çekelim kapıyı çıkalım, kapıya da ben numaramı yazarım kim aldıysa arar bizi!" neticede böle yapmadık..sabahın o köründe çilekeş anamı aradım dedim "yetiş! kıçı kırık bi anahtar nedeniyle kocca beni boşayacak! kalacam başına bebemle!" şu "kalacam başına!" cümlesi sanırım çok etkili oldu ki anacıkım 20 dakikada falan bizdeydi! neticede doğru tahmin, anahtarı kapıda unutmuşum, karşı komşu da almış ama evde bebe var diye kapıyı çalmaya çekinmiş, sabah da makul bi saatte getirmiş vermiş.. (yalnız kadına bi teşekkür etmedim kapısını çalıp da ne öküzüm lan şimdi fark ettim! O_o )

ve nihayet yoldayız! ve trafikteyiz! arin süperdi yolda..kah uyudu, kah oynadı, kah sağa sola bakıp kahkahalar attı..bi kere bile mızırdanmadı! gayet keyifli bi yolculuktu..hatta bence günlerce sürebilirdi çünkü ben de hiçbir müdahaleye maruz kalmadan uyudum! :)

erdeğe varınca akşamın altısı olmasına aldırmadan hop denize gittik..arin'i direkt suya soktuk..bayıldı eşşek sıpası! sanki anasının karnından hop denize düşmüş! çok sevdi çok! :)

akşamları ise çocuklu bi aile olarak yerel halkın gazino dediği ama bildiğimiz çay bahçesi olan mekanlara gittik..valla bebem diye demiyorum yine süper uyumluydu, saati gelince uyudu..adamda nası bi biyolojik saat varsa tıkır tıkır işliyo maşallah! ^.^

sabahları biraz problemliydi..ev sıcak ve gürültülüydü..bi de toz toprak derken arinovski huzurşuzlaşıyordu..ben de babasıyla ikisini dışarı postalıyodum, sonra kahvaltısını hazırlayıp yanlarına gidiyodum..bebem üç öğününü de dışarda yedi tatilcik boyunca..

sonra ben eve geri dönüyodum..herkeslerin plaj ekipmanlarını toparlayıp, arin'in öğlen için çorba, meyve gibi yiyeceklerini alıp tekrar gazinoya dönüyodum ve oradan ver elini piiilaaaj! :)

arin bu tatilde ilk defa deniz motoruna bindi..pancar motoru pek bi ilgisini çekti sıpamın! :)

bilmiyorum şans mıydı yoksa bizim anne-baba olarak rahat olmamız mıydı sebep ama çok rahattı herşey..arin'in düzeni bozulmadı..yerini yurdunu yadırgamadı..ağlama sızlama olmadı..henüz yürüme falan gibi atraksiyonlar başlamadığından çok hareketli bi yerimde oturmadım durumu da olmadı..sadece akşamları özellikle uykuya geçmeden önce muhakkak arabasıyla biraz tur atmak gerekiyodu ama arin dışardayken zaten hep öyle uyuduğundan sorun sayılmaz bu! :)

yanımıza çok fazla oyuncak almadık..ufak tefek oyuncaklar işte..gayet güzel oyalandı..park yatağını aldık, bol bol kıyafet ve bez aldık..bi tek mama sandalyesinin olmayışı biraz zorladı bizi evdeyken ama evde pek vakit geçirmediğimiz için sorun etmedik :) halbuki tatiller için portatif mama sandalyemiz var bizim! ne diye almadıysak?! :)

neticede güzeldi..çok güzeldi.. ^.^


4 Ağustos 2014 Pazartesi

9. ay

piiii! oğlumcum nerdeyse 10 aylık olacak ben ancak yazıyorum 9. ayı!

10,220 kg
73 cm boy..

900 gr almış bu ay! O_o daktır amcamız çok almış dedi..önümüzdeki ay almasın dedi..hareketlensin dedi..

ve biz de sırf bu nedenlerden dolayı daha geniş bi eve taşındık! :p

şaka bi yana daha geniş bi eve taşınınca fark ettik ki arinovski neredeyse emekliyomuş! gayet hareketliymiş! sürünerek her işini görebiliyomuş! meğer o bıraktığımız yerde bulduğumuz bi biblo diilmiş! yeri darmış oynayamıyormuş yeni gelin misali! :)

şu an odadan odaya geçiyor..salonda bırakıp mutfağa gidiyorum sonra bi bakıyorum mutfakta yerde sürünen bi şapşik! uzun uzun yolları katetmiş de gelmiş yavrııım! :)

salonda ağaç gibi bi çiçeğimiz var 2-3 gündür onun yapraklarını yolmaya çabalıyo..kablolara özel ilgisi var..salon salonluktan çıktı her yerde koltuk yastıklarından oluşmuş cepheler var şu an! O_o

bu arada yavaştan emeklemeye de başladı! ^.^

1 ağustos günü ilk defa balık yedi..

14 temmuz gecesi ilk defa kendi odasında tek başına uyudu! ^.^  ve gece boyu uyanmadı! hemen alıştı! ayrı eve de çıkmak isterse diye korkuyorum! bu ne özgüven yahu?! maşallah!

13 temmuz günü, yeni ev ile birlikte, ilk dişini çıkardı! hemi de iki tane! alttan..minik farenin minik pirinçleri! inci gibi dişleri olsun inşallah yavrumun! ve inşallah diğer dişler de böle sorunsuz gelsin..çünkü ufak tefek ateş dışında anlamadık! sabah kahvaltı yaptırırken bi baktım "anaa diş var burda!" diye çığırdım..sonra iyice bakınca anladık ki ikisini birden çıkarmış! :) maşallah!

valla hangi gün bilmiyorum ama dişleriyle beni ilk ısırışı ve memeyi kanatışı da var! O_o

27 temmuz günü ilk kez deniz motoruna bindi..

26 temmuz günü ilk kez, altında bezi, belinde simidi denize girdi! O_o sanki anasının karnından direkt denize düşmüş hırbo! ne bir korku ne bir mızmızlanma ne bir üşüme! hemen şapşapşap! daldırdık bile bana mısın demedi! en son simitinde uyumaya kalktı da öle çıkardık denizden! ^.^

12 temmuz günü ilk defa taşındı..ve ben 9 ay sonra tekrar bebek odası yerleştirdim! :) valla şekerim dışarda ya da içerde fark etmez bebik 9 aylık oldu mu ben oda yerleştiriyorum dayanamıyorum! O_o

baba diyo..

meme diyo..

vee son 1-2 gündür ANNE diyor!!!!!!!!!!! :)

aklımı bi miktar kaybetmiş olabilirim! hükümsüzdür! ^.^

artık akşamları da yemek yiyor..

baya iletişime geçiyor bizimle..sesleri taklit ediyor..baybay yapıyo gibi..bi de hani elinle ağzına vurursun da "avavava" diye bi ses çıkar ya, onu da yapıyor :)

foto çekilirken poz veriyo..

ama 9. ay fotosunu çekerken dekorla oynamayı tercih etti, o nedenle bu ayın fotosu güzel olmadı! olsun arin varya güzel o yüzden bence! <3

çok tatlı naaaaannnn! çoook bal!!!!!! maşallah benim kuzuma!!!!! <3

anne nası?

üç kuruş aklı vardı o da gitti! O_o