Sayfalar

15 Nisan 2015 Çarşamba

eşyalar bir bir evden çıkıyor..sen büyüyosun..

büyüdün be oğlum..çok şükür sağlıkla mutlulukla büyüyosun ama büyüyosun..zamana yetişememek ne fena bişimiş..

biliyor musun arin'cim küçülen bir sürüüüü kıyafetin var..bir kısmını senden sonra gelen bebeklere verdik..bir kısmını ise saklıyorum..kimselere vermeye kıyamıyorum..bende kalsın onlar istiyorum..hala bebek kokun var sanki o giysilerde..kimbilir belki ileride bi çocuğun olur o giyer..belki ona bile veremem, kıyamam..

ilk zamanlar seni emzirirken kollarımda tutamazdım..salondaki kırlentlerden destek alırdım..sonra emzirme yastığı kullanmaya başladım..çok uzun bir süre o yastıkla emzirdim seni..sonra da ortasına oturtmaya başladım seni ilk oturma alıştırmalarında düşmeyesin diye..o yastığı da verdik mesela..

kırmızı bir anakucağın vardı..içine ek bir aparat koymamıza rağmen kayboluyordun içinde..ayakların taşana kadar kullandık..şimdi o da başka bir bebekte..

bir de ev tipi anakucağın vardı..krem rengi..onun üzerinde yemek yedin, uyudun, bizi izledin, sesler çıkardın, bizimle konuştun, kahkahalar attın..o da başka bir bebekte artık..

doğduktan sonra üç ay kadar sepet beşikte uyudun bizim odamızda..o beşik de gitti annem..

sonra park yatağa geçtin..şimdi o yatak ananende..belki seyahatlerimizde kullanırız diyorduk ama o kadar hızlı büyüyosun ki artık sığmayacaksın ona..

ellerin hep ağzında diye sana bi sürü diş kaşıyıcısı almıştık..hepsi duruyo, kıyamıyorum kimselere vermeye..

emziklerin vardı..hiç bir zaman emzik düşkünü olmadın..onlar da duruyo oğlum..

hele ilk çorapların! eline bile geçmiyorlar artık biliyor musun? minyatür çoraplar..veremiyorum onları kimseye..

geçen gün dışarı çıkarken geçen yaz taktığın şapkaları denedim bebeğim..küçük geldiler..o güzel kafana geçmediler..hem biliyor musun annem, sen artık şapka takmayı da sevmiyorsun! oysa o kadar çok yakışıyor ki sana....

çok diil daha geçen sene meyve filen vardı..içine doldururduk meyveleri sömürerek yerdin..cam renden vardı, rendelerdik..artık adam gibi dilimlenmiş meyve yiyosun..

rengarenk oyun halın vardı..maymununu öttürürdün..o da başka bir bebekte..

bir sürü biberon, suluk aldık sana..ama sen hala ilk biberonlarından vazgeçemiyorsun..hala suyunu, sütünü onlarla içiyorsun..bak değişmeyen birşey var işte!

zaman geçiyor, sen büyüyorsun..bazı eşyaların evden bir bir çıkıyor..başka bebeklere gidiyor..ne mutlu!

zaman geçiyor ve birçok şey değişiyor oğlum..bir tek benim sana olan bu deli aşkım, sevgim, tutkum değişmiyor....

içime sokmak istiyorum çocuk seni! çok seviyorum seni çok!

3 Nisan 2015 Cuma

sistem eleştrisi!

ahahaha başlık çok havalı oldu ama konu aslında gıybet!

bildiğin dedikodu yapcam valla, tutmayın!

ben anne - bebek - çocuk bloglarını okumayı çok severim..ya da severdim diyelim..çünkü eskiden insanlar çocuklarıyla neler yaptıklarını veya çocuklarının sevimli, şapşal, yaramaz hallerini anlatırlardı..ve sonra bu işin de boku çıktı!

şimdi bu bloglara bakıyorum da ya didaktik, uzman görüşü yazıları ya da reklamlar!

ay vallahi sıkıldım!

mesela..

çocuğun yemek yemiyor..açıyorsun gugıla "çocuğum yemek yemiyor" yazıyorsun..sonsuz bilgi kaynakları arasında çook fazla blog sayfası da karşına geliyor..

yazılar aynen şu:

"oğluşum/kızçem önceden yemek konusunda çok sorun çıkarıyordu..neyse ki atlattık. :)  bakın uzmanlar bu konuda neler diyor: bıdıdbıdıdıdbıdıdıbıdıdı.....neticede zorlamayın, nasılsa yerler. sevgiler! :))))))"

ya arkadaşım..anlamadığım şey şu: sen çocuğun yemek yemiyorken hiç mi deli olmadın? aç bu çocuk diye hiç mi söylenmedin? direkt uzmanların dediklerini yaptın da mı yedi? yahu çocuğun yemek yesin diye neler yaptın onları anlatsana! mum ışığında sofra mı kurdun? çorbasından zeytinyağlısına eksiksiz mi hazırladın? "aaa garaja kuş girmiş" mi yaptın? "oooo hadi uçak geliyo" mu yaptın? ay naaptın anlatasana ya!? ben o uzman görüşünü bir çok forumda, portalda zaten bulurum..bana "gerçek" görüş lazım!

sonra..

bir de etkinlik zımbırtıları var..ay geçen hafta bütün ig ve bloglar vialand ile dolmuştu yahu! uzuuun bi süre vialand fotosu göresim yok, adını duyasın yok! ondan evvel de sinema etkinliği vardı..ya bi de hiç dikkat etmiyolar mı bu etkinlik bizim velede uygun mu diil mi diye? bütün olay görmek ve dahası görülmek mi?? yahu kırkı yeni çıkmış bebeğini o galaya götürmüş insan vardı ayol! bi de evde tv açmıyormuş da bu daha büyük ekranmış diye pek de zararı olmayacağını düşünmüş de getirmiş, zaten mızırdanır mızırdanmaz ussssuuuulca çıkmışlar! ya bu nası bir sosyalleşme hırsıdır arkadaş ya?! yahu ben 32 yaşımda halimde sinemaya gittiğimde keşke biraz sesi kıssalar diyorum, gözlerim, kulaklarım yoruluyor henüz bir kaç aylık bebek ne ızdırap çekmiştir?!  akıl fikir biraz yahu!

ay bi de şu bardabas kutularına hastayım..sanırım göndermedikleri sosyal medya selebritisi kalmadı! kutulardaki aktiviteler iki yaştan başlıyor..ama daha yaşına gelmemiş bebeye bile gönderdiler! şahane marka stratejisi! "küçük bebenizi bi anda iki yaşına getirmeniz için bizi seçin!" saçmalık!

bu anne milleti çok hırslı..en bakımlı benim, en iyi anne benim, kocası tarafından en çok sevilen benim, en çok benim takipçim var, firmalar en çok benim peşimden koşuyor, benbenbenbeeen!!!!!

bi durun! yavaş olun ya!

hem hiç düşündünüz mü poz poz fotoğraflarını 128390218492189 kişiyle paylaştığınız bebeleriniz bundan memnun olacak mı ilerde?!

acaba ilerde şu diyaloglar mı olacak:

"üfff berkesuuuuu bi kere ben bebeyken benim 12930284923 takipçim varmış!"
"asıl sen sus hüllocan! benim de 12314364375673489 takipçim varmış!"