Sayfalar

13 Şubat 2018 Salı

eski yazılarımı okuyorum çünkü manyağım! yapacak bir sürü işim var ama motive olamıyorum..


şu yazıma denk geldim ve arin'e bir şey söyleyesim var.


arin,


biz o parkı vermedik oğlum! hala duruyor! etrafı değişti, etrafını kaptırdık..ama park bizim! ağaçlar bizim! biz o yaz tarih yazdık oğlum!


"sen ileride o parktaki ağaçlar sökülmesin diye nöbet tutanlar olduğunu duyunca inanamayacaksın" demişim..valla ben de inanamıyorum düşününce..arin, bir düşünsene oğlum ya bu ülkede ağaçları korur olduk biz, sökülmesin diye nöbet tutar olduk başlarında..gülüyorum şu an bunu yazarken, sinirden..


"sen doğunca o ağaçlar olmayacak..biz senin elinden tutup seni taksim'e götürdüğümüzde sen orada koskocaman bi avm göreceksin.." demişim..vermedik oğlum biz parkı! avm falan da yok! kışla yapcaz dediler sonra zaten, yapamadılar onu da..park bizim.


direndik be arin çok direndik..ha ne değişti dersen, her şey aynı, hatta daha da kötüye gidiyor..öyle boka batmış vaziyette ki memleket nasıl düzelir bilemiyorum artık..düzelir mi? pek umudum yok..


bir yanım, parkı vermediğimiz gibi ülkeyi de vermeyiz diyor; bir yanım, ülke çoktan gitti diyor..


sen, ağaçlar sökülmesin diye nöbet tutanlardan ol oğlum..

1 yorum:

CEREN dedi ki...

Peki bu yazıyı okuyunca benim gözlerimin dolmasına ne demeli..Şaka gibi ama gerçek maalesef,ağaçları korumak için direndik biz,kimimiz orada biber gazı altında nöbette,kimimiz benim gibi uzak şehirlerde twitter nöbetinde..Dilerim bizim çocuklarımız büyüsüğünde bütün bunlar kötü birer anı olarak kalsın,dilerim ülke elden gitmemiş olsun..Sevgiler..