Sayfalar

24 Mart 2020 Salı

korona korona..

bir kadın havana şarkısını korona olarak değiştirmiş, sürekli dilimde..başlığı o melodi ile okuyabilirsiniz :s

kaç gün olduğundan emin değilim ama 13 - 14 gün oldu sanırım, koronavirüs güzel ve yalnız ülkemizde de faaliyetine başladı. pencereden bakınca istanbul hayalet şehir ama işe giden de, daha doğrusu gitmek zorunda bırakılan da bir sürü insan var..

okullar 10 gün önce kapandı. dün itibariyle de online eğitime geçildi. arin şu an yan bilgisayarımda öğretmeni ve arkadaşlarıyla matematik dersinde mesela. ne harika bir birinci sınıf geçirdi çocuklar... önce okulları iflas etti başka okula nakledildiler, şimdi de korona nedeniyle evden eğitim görüyorlar... tek tesellim eba'dan idam sahnesi falan izlememiş olması......

her şey çok garip geliyor. bir tek biz evde oturuyoruz gibi oluyor sonra instagramı bir açıyorum, amerika'da, avrupa'da, asya'da her yerde insanlar evlerinde.... çok garip.. daha önce bombalar, darbeler falan derken bu ülkede epey badire atlattık, o yüzden saçma ve kötü şeyler sadece bizim ülkemizin başına gelir sanıyordum ama şu an bütün dünya oldu bizim ülke... ileride tarih kitapları bu günleri nasıl yazacak acaba?! umarım ölü sayısı az olarak ve süreç görece kısa olarak yazarlar...

karantina diyoruz ama resmi bir şey yok, hasta da değiliz çok şükür, evde izolasyon başladığında "e ben zaten evdeyim" diye rahatlatmıştım kendimi ama kazın ayağı öyle değilmiş. mecburi olarak evde oturmak, çıksan da daha önce alıştığın bir çok yerin kapalı olması çok farklıymış. öyle ben hep evdeyim durumu değilmiş meğer......

aksi gibi havalar da kötü. yani aslında dışarı çıkma isteğini bastırıyor, hele ki memlekette durumun önemini anlamayan piknikçileri falan düşününce havalar aslında lehimize. ama ben evde de olsam güneş istiyorum, sıcak istiyorum... bir de ne kadar doğru artık kestiremiyorum ama en azından sitenin bahçesine ineriz ya da hiç olmadı balkon keyfi yaparız istiyorum...

bu günler hepimizde ama özellikle de çocuklarımızda ne gibi izler bırakacak, neyi değiştirecek merak ediyorum... benim hayatta en korktuğum şey yalnız kalmaktı ve fark ettim ki bu korkum gerçekmiş. arin ve aras evde olduğu sürece moralim çok çok daha yüksek.

bir de ben üzgünken, mutsuzken uykuya kaçardım... fark ettim ki kaygılıyken uyuyamıyormuşum resmen. üzgün, mutsuz ya da depresif değilim, hissettiğim tek şey kaygı. bir bilsek ne zaman bitecek, her şey ne zaman normale dönecek......

okullar yaz tatiline bağlar artık diyorlar. ne öğrenecekler, nasıl öğrenecekler bilemiyorum bu çocuklar. yarım dönem çöp mü acaba?

çok değişip dönüşeceğiz gibi geliyor. kişisel gelişim kitaplarına, sözlerine ya da benim deyimimle zırvalarına inanmayan biriyim hala... ama dünya bizi bir dönüşüme zorluyor. sanki insanlık olarak bir kırılma noktasındayız ve ya her şey iyiye gidecek ya da kötüye, ama asla aynı kalmayacak.....

veba salgınından sonra yaşanan aydınlanma belki yine yaşanır. umarım bilimin değeri ve doğanın bir dengesi olması gerekliliği herkes tarafından anlaşılır bu salgın sırasında ve sonrasında.

sağlık olsun.......

Hiç yorum yok: