Sayfalar

9 Ocak 2020 Perşembe

hi guys!

ne kadar uzun süredir yazmamışım...

oysa neler neler oldu..

ağustos ayından bu yana "çalışmayan anne"yim. işi bıraktım. hem de ne bırakma, bildiğin ev hanımıyım, öyle evden falan da bir iş yaptığım yok. baya baya çocuk okula, koca işe, ben de ev işlerine modundayım. keyfim yerinde. maddi ve manevi olarak tam istediğim şekilde bitti kurumsal hayat.

okullar açılana kadar arin ile evdeydik. ilk defa böylesine uzun dipdibe zaman geçirdik kuzumla. şahaneydi. ağustosu hep tatiller ile bitirdik. birbirimize doymak için bir an olsun ayrılmamaya gayret ettik. doyduk mu? evlada doyulur mu? sanırım okulların açılmamasını isteyen tek anne bendim misak-ı milli sınırları dahilinde.

arin ilkokula başladı. ama ne başlama...fırtına gibi. hayatımda ilk defa arin'in yaramazlığı (bu yumuşatılmış bir ifadedir blogcan) şikayetler aldım! eğitim hayatının ilk günü müdürün odasına çekildi yav, daha ne diyeyim..neyse bir şekilde atlattık o günleri ve her şey yoluna girdi.

sabah arin'i evimizin 100 metre ötesindeki okula bırakıyordum ve akşamüzeri de aynı şekilde alıyordum. sitenin bahçesinde oyun vs derken eve giriş, ödev, yemek falan sonra da uyku. inanılmaz bir rutine bağlamıştık. ama kulağımıza çalınan okulla ilgili sorunlar vardı bu arada. haftada bir bir aksiyon, öğretmen isyanları, devrolacak söylentileri...

e sonunda cağnım ülkemizin muhteşem ekonomik politikası ile bizim 6 yaşlar da yüzleşti.

okul iflas etti!

ilk ara tatilin son günü bizi çağırdılar ve okulun kapandığın çocuklarımızın ise başka bir okula nakledildiğini, istersek orada devam edebileceğimizi ya da farklı bir okul bakabileceğimizi ancak ödediğimiz paraların kurtarılmasının pek mümkün olamayacağını (tabii bunu açık ve net değil, satır aralarında söylediler) anlattılar.

zaten sınıf az kişi. veliler oturduk konuştuk, madem öyle hiç olmazsa çocuklar ayrılmasın, okulun naklettiği diğer okula devam etsinler dedik. hem de bir nevi tüm sene için ödediğimiz parayı da bu şekilde amorti edebilecektik.

hoop rutin bozuldu. arin artık servis ile okula gidip gelmeye başladı. sabah çıkış saati 45 dakika daha erken ve akşam geliş saati de yarım saat daha geç artık. ama çocuklar hep beraber yeni okula geçtikleri için hemen alıştılar ve yeni okula bayıldılar.

bütün bu olumsuzluk içinde veli olarak artı haneye yazdığım tek şey, öğretmenin değişmesi. eski okuldaki öğretmenden o kadar memnun değildim ki...yönetimle bile konuşmuştuk bu öğretmenden memnun olmadığımızı. yeni okulda çok şükür iyi bir öğretmenleri oldu.

yeni okulla beraber işin eğitim kısmında acayip bir hızlanma oldu. arin bir anda her şeyi okuyabilmeye başladı. ödevler azaldı, değişik şarkılar ve beceriler öğrenildi, yabancı dil konusunda geri bildirim alabilmeye başladık. okul konusunda kafamızda hala soru işaretleri olsa da, öğretmeni sevdiğimiz için daha olumlu bakabiliyoruz.

anlatınca kısacık bir yazı oldu ama yaşarken çok acayip bir 4 - 5 aydı ağustostan bu yana yaşadıklarımız.

benim için her zaman önemli olan arin'in keyfi. onun keyfi yerinde. sevdiği arkadaşları, öğretmeni var. artık rutine girmiş bir ev ve okul hayatı var. öte yandan bir de yüzme takımına girdi, okuldışı bir sosyal çevresi var ve hobi olarak başladığı bir işi profesyonele geçirmeye başladı, bir de bunun getirdiği / getireceği gelişimleri, kazanımları var.

o hep mutlu olsun da kalan her şey hallolur nasılsa...

3 yorum:

Ogrenen Anne dedi ki...

Vaaaay Pelin ile Arin! Ya çok sevindim, mutlu ve huzurlu bir yazıydı bu, son yazılarından farklı bir rengi vardı. Yani başınızdan onca şey geçmiş bile olsa hiç böyle olumsuza odaklanmamışsın hep iyi taraflarını görmüş ve yazmışsın, çok hoşuma gitti..
Ya sen ev hanımı, ben çalışan anne olduk roller döndü desene :D Ben de mutluyum ama, çok şükür diyorum ben de.. Demek ki bunca senenin çalışan anne olmak mı, çalışmayan anne olmak mı ikilemini senle ben şimdi çözdük işte! Olay tamamen: mutlu huzurlu anne olmak değil mi ama Pelin!?
Ya ne olur daha sık yaz, özledik!

pelin dedi ki...

Canım ceren :) evet ya keyfim çok daha yerinde. Ev bana iyi geldi.. Daha çok yazmayı ben de istiyorum, özledim yazmayı, yazışmayı, okumayı.. Çalışan anne olmak da çok keyifli yeter ki uğraştığın iş buna değsin.. Zaten öyle olunca hayattaki sıfatın ne olursa olsun çalışmak zevkli oluyor..

Adsız dedi ki...

Ben de tükendim ama ayrılamıyorum hatta yeni iş aramak zorundayım. İnsanı mesleğinden nefret ettiriyorlar. Keşke zamanında memur olup devlete kapak atsaydık. :( Hayırlısı olsun sizin için.